Murat Ülker: Çeşitlilik eşitlik ve kapsayıcılık rafa mı kalkıyor
Murat Ülker’den Çarpıcı İş Dünyası Analizi
Ünlü iş insanı Murat Ülker, LinkedIn hesabında paylaştığı yazıda, iş dünyasını ve küresel politikaları yakından ilgilendiren önemli konuları ele aldı. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık politikalarının geleceği ile yapay zekanın sürdürülebilirlik üzerindeki etkileri gibi geniş bir yelpazede konulara değinen Ülker, yazısıyla iş dünyasında ve kamuoyunda önemli tartışmalara neden oldu.
Murat Ülker’in analizinde, ABD Yüksek Mahkemesi’nin 2023 kararıyla birlikte Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık programlarının hızla cazibesini yitirdiği vurgulandı. Özellikle Meta ve Amazon gibi büyük teknoloji şirketlerinin bu politikaların etkinliğini sorgulamaya başladığına dikkat çeken Ülker, Meta’nın İnsan Kaynakları departmanından yapılan açıklamayı hatırlattı:
“ABD’deki hukuki ve politik ortam, ÇEK politikalarına yaklaşımların değiştiğine işaret ediyor. Kapsayıcılığı farklı yöntemlerle sağlamayı hedefliyoruz.”
Bu değişimin, şirketlerin muhafazakar politikalarla uyumlu bir ilişki geliştirme çabası olarak görülürken, Donald Trump’ın bu politikaların kaldırılmasına yönelik mesajlarının ÇEK programlarının geleceğini belirsizleştirdiği belirtildi.
Yapay Zeka ve Sürdürülebilirlik Endişesi
Murat Ülker, yapay zekanın artan enerji ihtiyacının sürdürülebilirlik hedeflerini tehlikeye sokabileceği uyarısında bulundu. Microsoft’un 2025’e kadar yapay zeka destekli veri merkezlerine yapmayı planladığı 80 milyar dolarlık yatırımı örnek gösteren Ülker, bu durumun ölçeğini gözler önüne serdi. Ancak veri merkezlerinin yüksek enerji talebinin iklim değişikliğiyle mücadelede bir engel oluşturduğuna dikkat çekti.
Ülker, yapay zekanın sürdürülebilir bir dünya için vaatler sunduğunu kabul etmekle birlikte, bu teknolojinin enerji yükünün sürdürülebilirlik hedefleri ile çeliştiğini vurguladı. Aynı zamanda nükleer enerji çözümlerinin artan enerji talebini karşılamak için yeniden gündeme geldiğine işaret etti.
Kripto Paralar ve ABD’nin Ekonomik Geleceği
Ülker’in yazısında, ABD’deki politik dinamiklerin ekonomik değişimlere etkisine de değinildi. Donald Trump’ın Federal Reserve’i kripto varlıkları stratejik rezerv olarak kabul etme çabası ve bu konunun yasal boyutları tartışıldı. Ülker, Federal Reserve Başkanı Jerome Powell’ın, böyle bir adımın Kongre onayına bağlı olduğunu hatırlatırken, Trump’ın çıkardığı “TRUMP para”nın performansını sorguladı.
Siyasi Mi, Toplumsal Bilinç Mi?
Ülker, yazısını “Tüm bu gelişmeler toplumsal bilinç sonucu mu, yoksa siyasi manevra mı?” sorusuyla noktaladı. İş dünyasının, teknolojinin ve politikaların geleceğini şekillendirdiği bir dönemde bu soruların cevaplanmasının önemine vurgu yaptı.
Victor Hugo’nun meşhur sözüne gönderme yapan Ülker, “Vakti gelmiş bir düşüncenin önünde hiçbir ordu duramaz” diyerek, bu tartışmaların iş dünyası ve politika üzerinde uzun vadeli etkileri olacağını ima etti.