Vedat Milor doktora tezini hatırladı… Neoliberalizm lokantalarımızı öldürdü

Milor, Amerika, Avrupa ve Japonya gezileri sırasında karşılaştığı örnekleri köşesinde sıraladı.

Milor, “Orta yolcu ve aşırı cömert insanlar büyük çoğunluk. Yüzde 80 ve üzeri. Aynı yüzde lokantacılar için de geçerli. Büyük çoğunluk düzgün. Ama sorun şu ki utanmaz arlanmaz bir azınlık, yaşamın her alanını zehirlediği gibi lokanta-müşteri ilişkisini de toksik hale getiriyor.” diyerek Globalizasyon sonrası iyice vahşileşen neoliberal denen kapitalizmin buna prim verdiğini söyledi.

Peki paylaşımları ile tartışma yaratan Vedat Milor kim? Soner Yalçın Vedat Milor hakkında tüm bilinmeyenleri yazmıştı.

Vedat Milor’un eleştirilerine geçmeden Soner Yalçın’ın kaleminden Vedat Milor’un CV’sine bir göz atalım…

Soner Yalçın’ın devleti getirmek yazısının o bölümleri:

Vedat Milor’u bilmeyeniniz yok; gastronomi/ yemek sanatı yazıları yazıyor, programlar yapıyor…

Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun.

London School of Economics/LSE ve California Üniversitesi/Berkeley’de yüksek lisans yaptı. J. Habermas, M. Foucault, P. Feyerabend, E. Cardoso’nun derslerini takip etti.

Berkeley’de sosyoloji ve Stanford Üniversitesi’nden hukuk doktorası aldı. Dünya Bankası’nda iki yıl çalıştı. Brown Üniversitesi’nde akademisyenlik yaptı. Teknolojinin kalbi Silikon Vadisi’nde bulundu. Vs. Vedat Milor’un yolu daha sonra “yemek sanatı” ile kesişti. Kim ne diyebilir ki? Ancak bu “kader çizgisinin” finaline itirazım var!

★★★

Cambridge Üniversitesi mezunu Michael Burawoy, tanınmış Marksist sosyolog. “Rıza Üretimi: Tekelci Kapitalizm Altında Emek Sürecindeki Değişiklikler” gibi kitapları var.

Prof. Burawoy, 2010-2014 yılları arasında Uluslararası Sosyoloji Derneği/ISA başkanlığı görevini yürüttü. Halen California Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdürüyor…

Vedat Milor, Berkeley’de Prof. Burawoy’un “Gelişme ve Az Gelişme Sosyolojisi” dersinden çok etkilendi. Ve tezine hocası ile karar verdi.

Doktora eser geçen yıl Türkçe basıldı: “Devleti Geri Getirmek: Türkiye ve Fransa’da Planlama ve Ekonomik Kalkınma Üzerine Karşılaştırılmalı Bir Çalışma.”

Bu doktora, Amerikan Sosyoloji Derneği’nin 1990 yılında verdiği “en iyi tez ödülünü” kazandı…

Vedat Milor’un bu tezi seçmesinin çeşitli sebepleri vardı.

Türkiye, ilk beş yıllık kalkınma planını 1963-1967 yılları için hazırlandı. En son -kağıt üzerinde kalan- on birinci kalkınma planı (2019-2023) yaptı.

Güney Kore ilk 1962 yılında kalkınma planı hazırladı. Peki: İç savaş yaşamış Güney Kore kamucu planlama ile Türkiye’yi fersah fersah nasıl geçti? Ya Çin’e ne demeli?

İkinci Dünya Savaşı yıkımından çıkan Fransa, planlama teşkilatını 1946 yılında kurarak devletin öncü rolüyle Avrupa’nın ikincisi, dünyanın dokuzuncu ekonomisi nasıl oldu?

Planlama bu ülkelerde ve Türkiye’de nasıl böylesine farklı rol oynadı?”

Hürriyet yazarı Vedat Milor “Vahşi kapitalizm ve değişen lokantacı-müşteri ilişkisi” başlıklı yazısından bölümler:
Düzgün lokantacı yemeğini takdir eden müşteri bulduğunda sevinir. Müdavim müşterilerini aile ferdi gibi görür. İkramda bulunur. Düzgün müşteriyse istismara yönelik davranışlardan kaçınır. Lokantada yer ayırttığı zaman gider. Ama son yıllarda bu güzel ilişki bozulmaya başladı…

Dilimize pelesenk olmuş laflardan biri ‘her şey para değildir’. Değildir elbet ama bu lafı devamlı tekrarlayanlar arasında yaşamını küçük hesaplar ve su katılmadık çıkarcılık üzerine inşa eden çok kimse olduğu gibi ruhu zengin insan da çoktur.

Bu iki kategori insan tipi toplumda olduğu gibi lokantacılar arasında da vardır. İkisi arası da çok insan vardır elbet. Bunlara orta yolcu diyelim. Menfaatinin farkında ama ‘hep bana hep bana’cı değil. Gereğinde cömert olabilen insan…

Çok yer gezdim, dolaştım. Kanımca dünyanın her yerinde çoğunluk orta yolcu. Orta yolcu ve aşırı cömert insanlar büyük çoğunluk. Yüzde 80 ve üzeri. Aynı yüzde lokantacılar için de geçerli. Büyük çoğunluk düzgün. Ama sorun şu ki utanmaz arlanmaz bir azınlık, yaşamın her alanını zehirlediği gibi lokanta-müşteri ilişkisini de toksik hale getiriyor.

Globalizasyon sonrası iyice vahşileşen neoliberal denen kapitalizm de buna prim veriyor. Lokanta kamu hizmeti gören ama maaş ödeyen ticari bir kuruluş. Düzgün lokantacı yemeğini takdir eden müşteri bulduğunda sevinir. Müdavim müşterileriyse aile ferdi gibi görür. İkramda da bulunur. Düzgün müşteriyse lokantacıyla empati kurar. İstismara yönelik davranışlardan kaçınır. Lokantada yer ayırttığı zaman gider. Aksi takdirde ve iki eli kanda değilse önceden iptal eder.

Gel gör ki son yıllarda bu güzel ilişki bozulmaya başladı. Bunun nedeni büyük çoğunluk değil aşırı uçlar. Özellikle yurtdışındayken aynı akşam için üç mekâna rezervasyon yapıp son anda birini seçen ya da hiçbirine gitmeyenler var. Üstüne üstlük kurnazlıklarıyla övünüyorlar.

Önceden müşteriden kapora alıp sonra bunu hesaptan düşmeyen lokantacılar var. İki kez başıma geldi. Biri İsviçre’de, biri Yunanistan’da. Bir de tüm yemek parasını önceden alıp sonra müşteriye o yemeği -başka ülkeye pop up’a gideceği için- iptal eden ama 6 ay önce aldığı ciddi parayı bir süre beklettikten sonra geri ödeyen lokantacı tipi var.

Bu da Japonya’da başıma geldi.

Günümüzde Amerika, İngiltere, İskandinavya’da gastronomik lokantaların pek çoğu rezervasyon şartı olarak ya ciddi bir kapora ya da tadım menüsü fiyatı alıyor. En azından kredi kartını veriyor ve gitmezseniz ciddi bir ceza ödüyorsunuz. Rezervasyonların artık yüz yüze ya da telefonla değil kişiliksiz, ruhsuz siteler vasıtasıyla yapılması bu durumu mümkün kılıyor.

İptal şartları değişiyor. Genelde 24 saat içinde iptal edersen para yanıyor. Ama bazı lokantalarda bu iki hafta. Bazısı iptal durumunda paranı geri vermiyor ve ‘reschedule’ yap, yani ‘başka zaman gel’ diyor. Ama ya yer yok ya lokanta başka ülkedeyse ve seyahatin ertelenmişse bir daha ne zaman gideceğini bilemiyorsun. Kısacası paranı iç ediyorlar! Sistem saydam olmadığı için senin iptalinden sonra yerini doldurup aynı masadan çifte kazanç sağlamaları yüksek olasılık.

Yurtdışındayken aynı akşam için üç mekâna rezervasyon yapıp hiçbirine gitmeyenler var.

.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
erzurum escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
Deneme bonusu veren siteler
bodrum escort
Deneme bonusu veren siteler
ultrabet
denizli escort
Pendik Escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
pendik escort
Deneme bonusu veren siteler
denizli escort
Pendik Escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
bodrum escort
Casibom
Casibom Giriş
ultrabet
Deneme bonusu veren siteler
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
vbet
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al